20 Ekim 2012 Cumartesi

Hoş Geldin!



Bu şarkıdan birkaç yıl önce haberdar olduğumda çok etkilenmiştim ama yıllarca evirip çevirip dinleyeceğimi ve her seferinde ilk kez dinliyormuş gibi zevk alacağımı bilemezdim elbette... İlk kez "Çığlık Çığlığa" ile tanıştığım ve zihnimde "Çığlık Çığlığa" ile özdeşlemiş Birsen Tezer'in o güzel sesi ve yorumu, sözleri ve enstrümanlarıyla beni benden alıyordu şarkı zaten de klibinde de sevdiğim iki oyuncuyu görmek daha da mutlu etti beni... İzleyin, izlettirin efendim...

31 Ağustos 2012 Cuma

Madonna delle Arpie

Adını vaktiyle yazdığım bir sözlükte başlık olarak görmüş ve çok saçma bulmuştum. O zamana kadar Sabahattin Ali'yle ilgili tek bildiğim Aldırma Gönül şiiriydi ve bu şiir haricinde Sabahattin Ali'den tek bir satır bile okumamıştım. Yine öyle yaptım ve araştırma yapma zahmetine bile girmeden başlığın altına kitapla kel alaka olarak pop kraliçesi Madonna ve o dönem yeni yapmış olduğu şarkıya aerobik mayoyla çektiği kliple ilgili bir şeyler yazdım. :) Başlık sahibinin "Sen ne saçmalıyorsun?!" temalı tepkisini de abartılı buldum ama aldırış etmedim... Ta ki Ankara'da bir kitapçıda "Kürk Mantolu Madonna" ile karşılaşana kadar... Alışkanlığım olduğu üzere arka kapak yazısını okudum ve almaya karar verdim. Kitabı bitirdiğimde bu kadar az kelimeyle bu kadar çok şeyin nasıl anlatılabildiğine hayret ettim. Daha önce okumamış olmama hayıflandım ve bana verilen tepkiye hak verdim. :) "Ölmeden önce okunması gereken 1001 kitap" ya da "100 temel eser" arasında yer alıyor mu bilmiyorum ama bence kesinlikle en az bir kere okunması gereken bir kitaptır "Kürk Mantolu Madonna"... Sabahattin Ali'nin eşsiz anlatımı, insana dair çözümlemeleri ve Maria Puder ile Raif Efendi'nin imkansız aşkı sizi de içine alıp uzaklara dalmanıza sebep olacaktır eminim...

 Görsel deviantART'tan gitmek için tık tık

30 Ağustos 2012 Perşembe

Boşlukta Sallanmak

Hayatta bir şeyleri elde etmek için uzun bir süre çaba sarfedip bir arpa boyu bile yol alamamış olmaktan nefret ediyorum. Uğraşıyorum, didiniyorum sonra bir de dönüp bakıyorum ki dolap beygiri gibi sürekli aynı yerde dönüp durmuşum. İnsanın her istediğini elde edemeyeceğinin elbette ki farkındayım ama istediklerimi elde edememek ya da başkalarının kolayca ulaşabildiklerine binbir zahmetle ulaşabiliyor olmak hayata karşı duyduğum adalet ve güven duygularımı fena halde zedeliyor. "Hayatın adil olduğunu kim söyledi ki!" diyenleriniz olabilir, ben yine de iyilerin kazanacağına inanmak istiyorum. Boşlukta sallanıyor ve soru işaretlerimin beni anlayacak birilerine çarpıp bana cevap olarak geri dönmesini istiyorum. Cevaplar çoktan seçmeli değil de, kısa ve öz olsun lütfen!

21 Kasım 2011 Pazartesi

Satış Temsilcisi!

Hani bir mağazaya girdiğinizde hemen peşinize düşen, sizi adım adım takip eden satış görevlileri olur ya; "Hoşgeldiniz efendim! Aradığınız bir şey varsa ben yardımcı olayım?" diyen...  Heh işte ben onların büyük bir kısmını hiç sevmiyorum!
Lüks bir mağazaysa gezdiğiniz, çoğu o mağazanın hatta markanın sahibi sanır kendini; sizi baştan ayağa süzüp sosyoekonomik durumunuz hakkında çıkarımlar yapmaya çalışır kendince, beğenmezse "Senin ne işin var burada?" bakışı atar...
Kimi az önce de dediğim gibi adım adım izler sizi, her hareketinizi takip eder...Baksanız mı bir an önce kaçsanız mı bilemezsiniz...
Kimisi de sizin önünüzde gezinir, "Şunda da indirim var, bu da yeni sezon fiyatı da çok uygun..." diye kafanızı karıştırır, neye bakacağınızı şaşırırsınız...
Bir yandan gezinir bir şeylere bakmaya çalışır, bir yandan da içinizden söylenirsiniz " Bırak artık peşimi yahu!" diye...
Benim gibi bir alışveriş canavarını bile pes ettirir bu durum, böyle zamanlarda olay yerini hızla terkettiğim çok görülmüştür.
Bence; satış görevlisinin makbulü sizi uzaktan takip eden ve yardıma ihtiyacınız olduğunu anladığı anda yanınızda belirenidir! Diğerleri başka iş yapsın lütfen!

22 Eylül 2011 Perşembe

Amelie


Amelie'ye bir arkadaşımın evinde, bir gece vakti televizyonda rastladığımda; hayatımda bu kadar büyük yer kaplayacağını ve ilk kez izlememin üzerinden yıllar geçse de favori filmler listesinde hep bir numarada olacağını tahmin edemezdim elbette. Arkadaşım "Mutlaka izlemelisin, çok güzel film!" deyince de umursamaz bir tavırla izlemiştim açıkcası. Ama Amelie, başrol oyuncusunun duru güzelliği ve rolüne cuk oturması, yine filme cuk oturan güzel müzikleri, hepsi birbirinden ilginç karakterleri ve ilginç bir şekilde her izleyişimde bana hayat sevinci veren hikayesiyle beni benden almıştı...
İzleyenler izlemeyenlere izletsin, izleyenler tekrar tekrar izlesin efendim...

http://fizy.com/#s/1o7ba2